17 Eylül 2014 Çarşamba

İşyerinde Ayrımcılık

İşyerinde Ayrımcılık 1.Bölüm

İşyerinde Ayrımcılık 1.Bölüm

İşyerinde Ayrımcılık konusunu neden seçtim?

Korunuyor musunuz?

Staj yaptığım yerdeki bayan arkadaşıma iş görüşmesi sırasında yöneltilen bir soru bu.
Yeni evli, üniversite mezunu arkadaşım şuan ki çalıştığı yere başlamadan önce yaptığı iş görüşmelerinde başından geçenleri anlattı. Yetenek ve yeterliliklerinden ziyade, iş görüşmelerinde ona daha çok ‘’Çocuk yapmayı planlıyor musunuz?”, “Kaç sene çocuk yapmayacaksınız?” , en sonunda ‘’Korunuyor musunuz?” diye  sorduklarını ve işe almada çekimser davrandıklarını söyledi.

Yine çok değil birkaç ay önce çalıştığım yerde on yılını bu şirkette geçirmiş yeni doğum yapmış bayan arkadaşımda patronun doğumdan önce ve doğumdan sonra yasal hakkı olan ücretli izinlerine laf ettiğini bu sene yatarak para kazandığını ima ettiğini anlatmıştı. Ayrıca süt izinlerini kullanacaksa toplu kullanmasını rica etmiş(!) (Oysa süt izni ruhuna tamamen aykırı bir uygulama çünkü bebeğin günlük alması gereken anne sütü vardır)

Bunun haricinde şirkete iş başvurusunda bulunmuş işe alınmayan adayların olumsuzluk dosyasını incelemem de bu konuyu seçmeme sevk etti. 37 yaşında muhasebe bölümünde çalışmak için başvurmuş adayın özgeçmişine yaşı büyük olumsuz yazılmıştı.

Gerçi olumsuzluk dosyasına bakmadan önce ben dahi bir rezidansın ön büro bölümünde çalışacak adayları seçerken 35 yaş üzerini direk incelemeden eliyordum. Daha yüksek statüde çalışacak adayları ise tecrübeden dolayı yaşı biraz daha yüksek alıyor bu seferde dış görünüşüne göre eliyordum. 


Sırf bu yaşadıklarım öncelikle beni bir nevi özel sektörden soğuttu. Emeklilik yaşının bu kadar arttığı ve esnek çalışma koşullarının hakim, iş güvencesinin katı bulunduğu bir dönemde aynı şeyler benimde başıma gelebilir korkularına sürükledi.
Serbest piyasa ekonomisinin geniş boyutlara ulaşması sonucu zaten işçinin işverenle pazarlıkta pek büyük bir şansı yokken bir de kendi yetenek ya da yeterliliklerinden kaynaklanmayan nedenlerle iş bulamamakta ve sübjektif nedenlerle dışlanmakta olması  aynı zamanda bu konuyu seçmeme sebebiyet verdi.